Temmuz’da Sema…

Bu ay yeryüzünde de gökyüzünde de büyük hareketler var.

Bu siteyi başlatmam da bu ay’a denk geldi. :)

Çünkü gökcisimlerinin hareketlerini ve üzerimizdeki etkilerini herkese anlatmak istedim. Farkındalık hep ilk adım, uyanmak ve dümeni (veya direksiyonu :) ) elimize almak için.

Bu ay gerçekleşen büyük hareketlerden biri, ay ve güneş tutulma noktalarının burç değiştirmesi.

13 Temmuz Pazar günü, Başak ve Balık burçlarına geçtiler.

Ancak bu geçişin HEMEN öncesinde Mars gezegeni ile bir yakınlaşma ve üzerinden geçme durumu da oldu Terazi burcunda.

Aslında bu yakınlaşma ve üzerinden geçiş Mart ayının 1′nde de olacak gibi olmuş, ama Mars’ın geri gitmesi sebebi ile gerçekleşememişti.

Ama o zamandan başlayan bazı insanlar arasındaki öfke ve kaynama, bu geçişin gerçekleşmesi ile artık doruk noktasına ulaşacak.

Öfkelerine yenilen, nefislerine yenilen insanlar maalesef oldukça zararlı ve yok edici, hatta can alıcı metodlarla gücün kendilerinde olduğunu ispat etmeye çalışacaklar.

Ve 120 derece öteden Merkür gezegeni (0 derece İkizlerde) de bu buluşmaya etki yapınca hava, hava yolları, seyahat ve benzeri alanlar da etkilenebiliyor maalesef.

Ve Satürn gezegeninin de Terazi burcunda ve geri gitmekte olduğunu düşünürsek, Temmuz ayında, tam da barış ve denge burcu Terazi’nin oldukça olumsuz etkilenmesine şaşmamak lazım.

Ama tüm bu karmaşa içerisinde bir güzel haber şu ki, 21 Temmuz’da Satürn geri gidişinden ileriye dönecek ve bu insan ilişkilerinde bir rahatlama yaratacak üstelik tam 105 gün boyunca. Evde, işde her yerde bu rahatlamanın değerini bilelim. Son 4 aydır yaşanan sıkıntıların hafiflemesi hatta geçmesi gerçekten de güzel haber, değil mi?

2 Kasım’da ise Akrep burcuna geçecek Satürn ve bunun etkilerini de inşallah o zaman konuşalım.

Tabii yukarıda bahsettiğim Ay tutulma noktasının Balık burcuna geçmesi de başlı başına büyük bir olay. Çünkü orada da Uranüs var ve Jüpiter bu ikiliye açı yapacak. Sevgi ve Şefkat burcu Balık’ta olan bu gelişmeler, yeryüzünde yaşanan tüm bu karışıklık ve kavganın sonuçta manevi ve ruhi alemde bir uyanış ve gelişme ile sonuçlanmasına sebep olabilir. Yeni farkındalıklar, yeni anlayışlar tam da dünyanın ihtiyacı olan şey değil mi, gerçekten de.

20-21 Temmuz’da Satürn ve Uranüs’ün ilerleyişleri bir süre duruyor ve tam 150 derece açıda beklemede kalıyorlar. Ve ardından Satürn ileri, Uranüs’de geri gitmeye başlıyor. Ve İkizler’de bulunan Venüs’de bu ikisine V oluşturacak şekilde bir açıyla etkide bulunuyor. Sema’daki bu etkileşimlerin yeryüzüne etkisini sanırım hissetmeyen yoktur.

Ve Temmuz’da bir güzel haber şu ki, güneş ve Jüpiter Yengeç burcunda ve ikisi de havayı yumuşatıp, insanların biraz huzur biraz şefkat bulmasına yardım edebilir.

Hele hele, 26 Temmuz’da Jüpiter ile yanyana gerçekleşecek bir YENİ AY, bayramla birlikte inşallah, insanların kalplerine de biraz huzur gelmesine yardım edebilir.

Tabii 1 Temmuz’da ileri gitmeye başlayan Merkür’ün etkilerini de unutmayalım. Geri giderken tekleyen pek çok plan, iş, ayın ortalarına ve sonuna doğru hızını almaya başlıyor. Ve geri gidiş, sonra tekrar ileri gidiş, bazı konularda fikirlerin de değişmesine sebep olabiliyor. Fikir değiştiren tanıdıklarınız varsa, şaşmayın.

Ve Temmuz ayında semadaki güzel gelişmeleri özetlersek,

1- Satürn’ün ileri gitmeye başlaması ile insan ilişkilerinizdeki rahatlamanın ve iyileşmenin değerini bilin. Bu ileri gidişin 105 gün sürmesi de çok özel. Çünkü bu Satürn’deki rahatlama dönemi en az 5 yıl bir daha tekrar etmeyecek, onun için bu 105 günün değerini gerçekten bilelim ve faydalanalım.

İnsan ilişkilerinde bu özel ve güzle dönemin değerini bilmek için ne yapabilirim diye sorarsanız,

- Allah’a sahip olduğunuz yakınlarınız için şükredebilirsiniz.
- Yakınlarınıza güzel sözlerle teşekkür ederek sevginizi, saygınızı gösterebilirsiniz.
- Fakirlere veya fiziksel olarak özürlü insanlara yardım edebilirsiniz, para veya yemek verebilirsiniz. Onları doyurabilirsiniz, kıyafet yardımı yapabilirsiniz.

(Bu hassas dönemin tam da Ramazan’a denk gelmesi de ne güzel.)

2- Küçülen ay’ın 13. evresi 24 Temmuz’da Perşembe’ye denk geliyor ve Betelgeuse (α -alfa Orion) adlı yıldızın hizasında olacak.

Bu özel gün ve gece, geçmiş hatalardan, günahlardan temizlenmemiz için ve bol bol dua etmemiz için ve bize bir şekilde zararı olmuş insanları da artık affedip, bu etme-bulma dünyasından, öfke-bela dünyasından çıkmamız için ve affetmek için çok güzel bir fırsat.

3- 26 Temmuz’daki YENİ AY, özellikle geçmişte bir büyüğümüzün veya bir öğretmenimizin bedduasını almışsak, bundan da kurtulmak için bol dua ve tövbe için bir kapı bir fırsat.

Maalesef büyüklerinin, öğretmenlerinin hayır dualarını alamamak pek çok insanın hayatta ileri değil, geri geri gitmesine sebep olan şeylerden biri. Bu sebeple her fırsatı değerlendirmekte fayda var, hem hayır duası alabilmek için hem de varsa bir bedduayı temizlemek için.

3- Büyüyen ay’ın 4. ve 5. günü , 31 Temmuz’a ve 1 Ağustos’a denk geliyor. Bugün de üzerimize okunmuş olabilecek kötü lanetleri hem kendimizden hem de ailemizden silmek için dua edelim.

4- Büyüyen ay’ın 8. günü, 3 Ağustos’ta , Alpha Boötis adlı yıldızla aynı hizaya geliyor ve zenginlik, para, maddi ferahlık konularında bugün adım atmak için çok uygun. Bugün başlanan işler ömür boyu meyve veren cinsten olabilir.

Dilerim Allah’ın yıldızları ve gökcisimlerinin üzerimizdeki etkileri, hem bizim hem de herkesin uyanmasına vesile olur ve Allah’ın ruhumuza verdiği gezegenlerin de yıldızların da üzerinde güç ve kuvvet’in bilicine varırız ve tüm o gökcisimlerinin üzerimizde olabilecek olumsuz etkilerinden kolaylıkla çıkarız.

Ki bunu başardığımız zaman artık onlardan medet ummak da saçma olacağı için, ve hayatta istediğimiz her şeye Allah’ın ruhumuza lütfuflarıyla ulaşacağımız için, hayatımızı şükür içerisinde yaşamak daha da kolay ve rahat olacak.

Uyanmak ve farkındalık hep birinci adım, şükürler olsun Allah’a.

 

Bir soru veya yorumunuz mu var?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir.

SİTEMİZ BAYANLAR İÇİN HAZIRLANMIŞTIR. Bu sitedeki astroloji bilgileri, gökcisimlerinin ŞU AN ve GERÇEKTE yani gözlerimizle baktığımızda o an gördüğümüz hallerine bakarak verilmiş bilgilerdir. Batı astrolojisi, tropikal hesaplama denilen yaklaşık bir hesaplama yöntemi kullanıyor. Ve dünyanın dönerken yavaş yavaş 72 yılda bir gün hesap edilenden bir farkla ayrılmasını dikkate almıyor. Gökcisimlerinin dünyamız üzerindeki etkisi aslında hepimiz için aşikar. Ay`ın çekim gücü nasıl dünya üzerinde koskoca denizlerin GEL-GİT olayını yaşamalarına sebep oluyorsa, %70`e yakını su olan biz insanların ve tüm canlıların da bu çekim gücünden bir şekilde etkileniyor olmamız çok doğal değil mi? edasema-ay-ve-gezegenlerin-etkileri Tabii ay bize en yakın olan gökcismi ve ayrıca en küçük olanı. Diğer gök cisimleri, gezegenler, güneş, yıldızlar, çok çok daha büyük ama uzaklar. Onların da üzerimizde bir etkilerinin olması son derece olası ve normal. Bu etkinin ne ve nasıl olduğu işte astrolojinin konusu ve binlerce yıldır pek çok insan bu konuda gözlem yapmış. Bu sitede de hem gökcisimlerinin gerçek konumlarını hem de etkilerini bol bol konuşacağız. ANCAK, gökcisimlerinin üzerimizdeki etkisi hakkında şu gerçeği ASLA UNUTMAYALIM: Bu etki ve miktarı ne olursa olsun, eğer Allah'a ve ruhi ve manevi gerçeklere inanırsak, o etki aniden hayatın içindeki bir çok etkiden biri haline geliyor ve biz gökcisimlerinin üzerimizdeki etkisinden çıkabiliyor ve kontrolü elimize alabiliyoruz. Ancak insanlar bunu yapmayınca, tüm o etkiler aynan hayatta kendini gösteriyor ve tüm sıkıntılar, zorluklar hatta şans gibi faktörler de kişinin hayatını etkileyebiliyor. Ancak Allah ve hepimizin sahip olduğu Allah vergisi ruhi ve manevi yeteneklerimiz tüm bu etkilerin üzerinde ve onlardan üstün.

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>